بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَوۡحَىٰٓ إِلَىٰ عَبۡدِهِۦ مَآ أَوۡحَىٰ ١٠

Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti.

– Diyanet İşleri

مَا كَذَبَ ٱلۡفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ ١١

Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı.

– Diyanet İşleri

أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ ١٢

(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?

– Diyanet İşleri

وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ ١٣

Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.

– Diyanet İşleri

عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ ١٤

Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında.

– Diyanet İşleri

عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ ١٥

Me’vâ cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır.

– Diyanet İşleri

إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ ١٦

O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.

– Diyanet İşleri

مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ ١٧

Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.

– Diyanet İşleri

لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ ١٨

Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.

– Diyanet İşleri

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ ١٩

(19-20) Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz?

– Diyanet İşleri

وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ ٢٠

(19-20) Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz?

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu